10 Kasım 2008 Pazartesi

TELEVİZYON

Televizyon, bizim eve siyah-beyaz yayın varken girmedi,giremedi. Renklendikten sonra girdi.Televizyon, siyah-beyaz iken benim için Pembe Panter'di,Tom ve Jerry'ydi,Charlie Chaplin'di,Kovboy Filmleriydi.Daha sonraları renklendi,futbol maçları oldu,konserler oldu.İlk televizyonumuz Philips'ti(şimdi bir siyonist markası diye sıcak bakmam ama o zaman öyleydi işte).Kaliteydi sonuçta ardından gittiğim.O zamanlar ilk medya bombardımanını kovboy filmleri ile yaşamıştım.Bir tabancam,bir kovboy şapkam,bir kovboy yeleğim vardı ve bunları kuşanıp arkadaşlarımla oynamaya çıkardım.İlk TRT kanalları vardı,sonra ilk özel tv olan Star ile tanıştık.Araba dağıtıyordu yeni kanal,Mazda.Önden farları çıkan bir model ile Türkiye'yi kendilerinden bahsettirmeyi başarmışlardı.TRT tadını sonradan gelen hiç bir özel kanalda bulamadım.Neyse konumuz bu değil.Günümüz kanallarındaki bombardıman konum.Çizgi filmler ile çocuklar,şiddet ve markaların peşine takılıp sürükleniyor.Kızım Barbie,Oğlum Spiderman "KOLİK"oldu bile.He bir de winx kızlarımız var.Bunlar bizim evdekiler,dışarıdakiler daha farklı.Gençler,dizilerin esiri olmuş,dizilerin kuşatması altında.Kız-erkek ilişkileri,oldukça geniş mezhep çerçevesinde televizyonlar tarafından pompalanıyor bizlere.Bir de son yıllardaki film ya da dizilerde(yerli-yabancı hiç farketmiyor) kız egemenliğini kabullendirmeye çalışıyorlar.Erkek acizi oynamak zorunda bırakılıyor ve bu davranış şeklinin normal olduğu şırınga ediliyor.Yersen diyemiyorum,çünkü yiyor toplum.
Gelecek nesil,korkutuyor,ürkütüyor beni.Şu devir,anne ve babalığın en zor devirleri.

Hiç yorum yok: