19 Temmuz 2010 Pazartesi

fazıl a say ayım

bir piyanist var.adı fazıl soyadı say.kendisi biografisinden anladığımız kadarı ile gayet zeki bir vatandaş.hayatı ödüllerle dolu.en son 2001 de ödül almış,ama olsun.sonra ödül alma yaşı bitmiş ödül almamış.bir çok eserler vermiş.yani anlayacağınız kendi dalında bayağı iyi.türkiye şartlarında bayağı iyiden de iyi.hepsini topladığınız zaman ortaya şu çıkıyor , çok iyi piyano çalan bir zat-ı muhterem.yani bir müzik aleti çalıyor.bütün icraatı bu.
ancak bu dünyanın en zirve adamı kendisini yapmadığı gibi,onun bu şekilde davranmasının da önüne geçemiyor.arada bir beylik laflar ediyor.magazinel olmak için niye böyle bir çabaya girer,bu tip adamlar bilmem.vardır bir bildiği herhalde.belki de bu ara bir sevgilisi yoktur,ortalarda görünerekten piyasa oluşturmaya çalışıyordur,ne dersiniz? kimsenin onunla uğraşmadığı dönemlerde o birileri ile uğraşma çabasına girer.en son yine arabeskle ilgili konuşarak,üzerine şimşekleri çekti.arabesk bir tabu mu? hayır! birilerinin korumasında mı? hayır!ona laf edilemez mi? edilir! de;kantarın topuzuna dikkat edersin.yavşak gibi kelimeler kullanmazsın.üstürupla eleştirirsin,aldığın eğitim içinde bu da olmuştur,sanırsam.teraziye vurduğun zaman piyano resitali ile arabesk müziği; hangisi daha çok sevilir? tabii ki arabesk.piyano müziğin alfabesi olabilir,ancak arabesk müzikler içinden öyle parçalar çıkar ki;piyano resitalinin kralı gelse önüne geçemez.arabeski ben çok mu seviyorum,hayır,hiç sevmediğim müzik türlerinden.ama fazıl a kıllık olsun diye böyle yazıyorum.sanane fazıl,milletin arabeskinden.kimse senin müziğine bir şey diyor mu? sen de deme,otur oturduğun piyanonun başına...

Hiç yorum yok: