8 Eylül 2016 Perşembe

15 TEMMUZ DEMOKRASİ NÖBETLERİ...

KONYA / arka plandaki dede; gece saat 02.00 kendince vatanı bekliyor. ne mutlu ona ! 
                                                             


                                                    Beştepe/ANKARA - Bir gurbetçi arabası
Büyükçekmece/ İSTANBUL - 70 yaşında bir başka dede, ancak konyadaki dededen daha dinç.eşiyle beraber nöbetteydi.
                                                           Beştepe / ANKARA - İnsanlar beştepe'ye külliyenin olduğu yere Millet camii karşısında çadırlar kurmuştu.
                                                                        KONYA
 Orhangazi / BURSA
                                                          Büyükçekmece / İSTANBUL - Daha genç bile değiller, ama kıpır kıpırdılar, heyecanlıydılar. Siyah tshirtlü delikanlı "tekbir" diye bağırdığında diğer çocuklar "Allahu Ekber" diye Emniyet müdürlüğü önündeki nöbette ses getiriyorlardı

   Büyükçekmece / İSTANBUL -Sabah 06.00 civarları. yeni uykudan uyanmışlardı, gececiydiler. Nöbet farklıydı. 18-20 yaşlarında gençler 
                                                                        KONYA      
                                         BURSA- iki genç daha . yine gece 02.00 civarları
                                                                 

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Canım Acıdı...

Bugün bir proje ve etkinlik vardı yaşadığım ilçede.
Bir fotoğraf projesiydi. 270 e yakın fotoğraf çekilmiş 20 civarı fotoğraf sanatçısı emek vermiş, hikayeler dinlenmiş,ona göre fotoğraflar çekilmiş,fotoğrafı çekilenlerin kimi vefat etmiş, onun burukluğu ile ama hedeften sapmadan müthiş bir proje ortaya çıkarılmış. Fotoğrafı çekilen insanların da davet edildiği, ağırlandığı bir açılış ile fotoğraf sergisi açılmıştı. Fotoğrafı çekilmiş ve sergilenen insanların mutluluğu görülmeye değerdi. Kiminin gözlerinin içi gülüyor, kimi ağlıyordu. Müthişti ortam.
İşin içinde emek vardı, fotoğrafçıların müthiş emeği vardı, onların da bu ortamın renkliliği ile birlikte yaptıkları işin mutluluğu,huzuru yüzlerinden okunuyordu, onların yerinde olmayı çok istedim, ama bu projede olamadım.
Neyse,
geleyim canımı acıtan, siyasetçinin vicdansızlığına,acımasızlığına,adaletsizliğine.
Yukarıda anlattığım tabloda bir sıkıntı yok,sıkıntı bundan sonra...
Sonrasında proje içinde olan insanların yer aldığı slayt gösterisi yapıldı, ben fotoğraf derneği başkanının konuşma yapmasını,tanıtım yapmasını,projeyi tanımlamasını beklerken (ki; çok iyi yapacağını biliyorum) semtin belediye başkanı aldı sazı eline (mikrofonu).  bu projeyi siyasi ranta nasıl dönüştürebileceği,kendini nasıl  öne çıkartabileceği bilemedi, pardon çok iyi biliyordu. her türlü atraksiyonu yaptı. "Canlarım,ciğerlerim,kuzu sarmalarım..."vs.
lan o insanları sen mi fotoğrafladın, o insanların hikayelerini sen mi dinledin, o sergiyi sen mi oluşturdun, o kadar emeği sen mi verdin?
o emeği veren insanların emeğini çaldın. O işin onureliğini ellerinden çekip aldın. ve o insanlara ayrıca ayıp ettin (umurunda olduğunu sanmıyorum ya)
o kadar emek veren fotoğrafçılara "görevliler,görevli arkadaşlar" diye hitap ettin.
ZATEN SENİ SEVMEZDİM, ŞİMDİ NEFRET EDİYORUM.
belediye başkanının partisi önemli değil, insani(!) duruşu önemli. Başkanın ismine kadar yazarım da o fotoğraf derneği zarar görebilir diye onu da yazmıyorum (hiç isim yazmama sebebim budur)