31 Ekim 2011 Pazartesi

saat med-cezirleri




evet,geçen gece saatleri yine geri aldık.
bana biri şunu izah edebilir mi? cuma günü,hava 18.30 da kararıyordu,şimdi 17.30 da kararıyor.yani 1 saat önceden elimiz elektrik prizine gidiyor.biz 19.00 da paydos ettiğimize göre fazladan 1 saat elektrik harcıyoruz.sabah ışığından da şu an faydalamadığımıza göre(sabah evden çıkarken hava karanlık cuma da olmuyordu,bugün de farklı değildi!); biz elektrik tasarrufunu nasıl yapıyoruz.ben düz mantıkla bakıyorum ,vardır büyüklerimizin bir bildiği ya da bu konuyu iyi bilen biri,lütfen beni aydınlatır mı? saati ileri almadan! :)

23 Ekim 2011 Pazar

24 şehit ve van depremi




internet ortamı bir çok şeye gebe bırakacak bir ortam.24 şehitle ısınan internet ortamında;özellikle facebook'ta bir yığın yalan beyan bilgilerle başka bir saldırı başladı.hükümete,tayyip erdoğan a , hükümet mensuplarına ve müslüman kesime saldırmak için bekleyen mekanizmalar devreye girdi.bu yoğunluktan anladığım ergenekon-pkk iyi çalışıyor.öyle paylaşımlar gördüm ki! bunlara inanan ve bunları paylaşan bayağı cahilimiz olduğunu bir kez daha anladım.bu aziz nesin in işaret ettiği aptallıkla ne kadar paralellik arzeder kestiremedim.bir zihniyet hemen sazan gibi,doğruluğuna bakmaksızın,kafasında hedef belirlediği yere çamur olsun da ne olursa olsun saflığı ile paylaşmaya meyilli.bir örnek; (hesapta) bir şehit annesi (hesapta) bir televizyon kanalına bağlanmış(!),"aslında şehit 24 değil,86 " demiş ve yayından hemen alınmış.hükümet özellikle 86 yı kabul etmiyormuş.çünkü anayasadaki bir maddede şehit sayısı 50 yi geçerseymiş,hükümet düşermiş.bunu hükümet şerefsizce(!)gizliyormuş.bunun doğruluğuna bakmak için netten anayasaya bir bakmak kimsenin aklına gelmiyor.en son tanıdığım bir genç bayan paylaşmış bunu,kendisini uyarınca,hemen kaldırdı.hani tayyip e gareziniz olabilir,ancak yaptığınız şeyleri bir düşünün de pkk ya yardım etmiş olmayın.istediği ortamı oluşturmayın.bugün de bir yakınımın paylaştığı bir yazımda net ortamında deprem ile ilgili yapılan yorumlarda van halkı için ırkçı bir yığın yorum yapılmış.bu da ayrı bir problem.özeti mi "beter olun!". niye kürt vatandaşların çoğunlukta olduğu bölge ya!


ayıptır ya! he bu bir boyutu,bir başka boyutu da,kameralar karşısında bir kaç genç "devlet yok,devletten hiç kimse gelmedi" diye tv8 e açıklama yapıyor,özellikle depremi de devlete karşı kullanmak isteyen bir söylem.ancak şu satırları yazarken,hükümetin başı erciş'te geziyordu.ekranda bir taraftan onu görüyorum.


geleyim,internet ortamındaki insafsızca yapılan yorumlara tekrar.genelin bilmediği bir şey yazayım,genel de bilmiş olsun.van'da van gölünün kıyılarında yaşayan bir çok trabzonlu var,biliyormuydunuz.sizlerin baktığı mantıkla onlar ne olacak.bırakın bu yaftalama işlerini.ister van'lı,ister trabzon'lu,ister istanbul'lu insansa canımız,insanlıktan uzaksa Allah verir belasını,bir şekilde.bakacağımız pencere insanlık olmalı.gerisi bize zarar verir.

18 Ekim 2011 Salı

esir takası



bugün israilli asker ile filistinli tutukluların takası vardı.israil borazanı olan gazetelerimizin hepsinde israilli esir askerin resmi yer alırken,genelde yazılar,manşetler,ağıtlar onun üzerine yazılıydı.filistinlilerin içinde yer alan tutukluların bazılarının türkiye'ye gönderilecek olması bir kısım gazete ve gazete okuyucularının zoruna gitmiş.neymiş efendim "ne işleri varmış o militanların bizim ülkemizde?" .neredeyse terörist gözü ile bakılan bu filistinlilerin aslında ülkelerini işgalci israil'den korumaktan başka yaptıkları hiç bir şey yoktu.bu mantıkla bakan medyamıza (!)sorayım, kurtuluş savaşında ülkesini savunmak için savaşan kuva-i milliyecilerimizin hepsi militan/terörist mü oluyor?

17 Ekim 2011 Pazartesi

habertürk manşeti/posteri



Kaç gündür, herkes , her yazar bu konu hakkında bir şeyler yazdı.Ben ilk manşet olduğu gün niyetlendim,ancak fırsat bulamadım.Şimdi yazmak kısmet oldu.
Nasılsa bu konu gündemde hep durur.Ben sabahları genelde sabah,star,habertürk alırım,işe giderken okumak için.Sabah ve star ayın 25 günü değişimli,3-4 günü de habertürk alırım.
O gün (hani şu bıçaklanmış kadıncağızın posterinin basıldığı gün) habertürk almak gelmişti içimden.Elimi habertürk e attım,kaldırdım,resmi görünce,hani iğrenç bir şeye denk gelir eliniz hemen bırakırsınız,refleksle;aynı öyle olup gazeteyi bıraktım.
İğrenç bir göze sokuştu.O gün bu gün elim habertürk e gitmiyor.

sınıf başkanlığı yarışı



bu ara ihmal ediyorum yine blogumu.bir şeyler yazmıyor ya da yazamıyorum,bir yığın sebepten dolayı.

aile tarihine not düşmek adına bir şeyler yazayım bugün dedim.:)

geçenlerde bizim ikizlerin sınıfında sınıf başkanlığı seçimi yapılmış.öncesinde aday adayları açıklanmış,bizimkilerin her ikisi de aday adayı,sonra aday olmuşlar.bu süreçte herkes bir kaç isim yazıp öğretmene vermiş(yani sınıftaki sevdikleri isimleri yazmışlar).bu süreç sonucunda ortaya çıkan isimler başkanlık seçimine girmiş.hem kayra,hem duru aday olmuşlar.kayra 11 oy ile sınıf başkanı,8 oyla bir başka arkadaşları da yardımcısı,duru da 5 oyla seçilemeyen aday olarak kalmış.duru "baba beni bu sınıf sevmiyor" gibi bir serzenişte bulundu doğal olarak.ona "genelde erkeklere oy verme meyili insanlarda vardır"ı anlatana kadar göbeğim çatladı.o da bana "ama baba,sınıfta 10 kız var sadece 4 ü bana oy vermiş,inanabiliyormusun?"diye tekrar tekrar sorup duruyordu.anlatmakta güçlük çeksem de sonunda anlatmayı başarmıştım :)