28 Ocak 2012 Cumartesi

MUHTEŞEM IŞIKLAR




Yılda iki kez belirginleşiyor kuzey ışıkları. İlki mart, nisan arasında, ikinci
ve en görkemlisi ise eylül, ekim arasında. bilim bu ışıkların nedenini tartışıyor. NASA’nın yaptığı açıklamaya göre,
güneşteki fırtınalardan uzaya saçılan parçacıklar Dünya’nın manyetik alanına
yapışıyor. Yüklenme kritik noktaya ulaştığında, fazlası aniden boşalıyor. İşte
bu işlem sırasında kuzey ışıkları oluşuyor. En parlak ışıklar 11 yıllık güneş
lekeleri döngüsünün tam ortasında görülüyor. Tahminlere göre yeni döngünün
başlama tarihi 2009. Yani 2014’te Tromso’da şölen olacak. Kuzey ışıklarının
dönemleri, şiddeti konusunda internetten (www.nasa.go, www.swpc.noaa.gov) bilgi
alabilir, youtube gibi web sitelerinden büyüleyici görüntüleri
izleyebilirsiniz.(bu görüntü ve yazı internet ortamından aldığım,kendi resim ve bilgilerim değildir,bu güzellikler de blogumda olsun diye aldım)

karikatür


bugün sadece bir karikatür paylaşayım...

26 Ocak 2012 Perşembe

sinbo


sinbo markası piyasaya gireli (hatırladığım kadarı ile) takriben 10 yıl kadar olmuştur.ilk zamanlarda ürünleri sürekli arıza verirdi.arızalı ürünler,firma tarafından bire-bir değiştirilerek tüketici mağdur edilmezdi(müşteri aldığı yere giderse).ben hem sektörden biri olarak,hem bir tüketici olarak arızaların tüketici nezdinde zamanla sinbo için büyük sıkıntı olacağını düşünmüştüm(marka/imaj meselesi).YANILDIM.çünkü sinbo,hiç geri vites yapmayarak,sürekli kendini geliştiren,yenileyen bir çizgi izledi.geldiği nokta mı? sinbo diye bir markamız var.ve bu marka belki de türkiye de bir ilki yaptı ve hala daha yapıyor; arızalanan ürün için yurtiçi kargoyu arıyorsunuz,kargo gelip arızalı ürünü alıyor(ücretsiz),takriben en geç 10-15 gün içinde size yine yuriçi kargo(ücretsiz),yenisini geri getiriyor(sıfır ambalaj ile,yeni almışınız gibi).biz bunu iki kez yaşadık(birisinde sinbo'nun yan markası scarlett almıştık,15 gün içinde sinbo marka vantilatörle değiştiler,ikincisinde de sinbo marka mini fritözümüzü 10-12 gün gibi bir zamanda yenilediler.
niye bunları yazdım,hep kötü şeyleri yazarız,söyleriz ya; iyi şeyler yapanları da yazmak,konuşmak lazım ki;güzellikler artsın,teşekkürler sinbo(reklam metni olsa ancak bu kadar güzel hazırlanırdı :)) iyi şeyler yaptığınız da bu sizin zaten reklamınızdır(chyrkyn).

25 Ocak 2012 Çarşamba

İSKİ ELEKTRONİK SU SAATİ

şu güzelliğe bak ya!

kimin fikriydi bu bilmiyorum(aslında biliyorum) şu elektronik su saatini çıkaranın kulaklarını her su bitişinde çınlatıyorum.insanı paronayak yapan bir uygulama.bitti mi bitmedi mi,ne zaman bitecek,banyoda köpüklü kalırmıyım,kalırsam ne olur ? gibi onlarca soru ile içimi içime yediren bir durum.eskiden faturanı geciktirirdin,ama yine de öderdin,bilirdin nasıl ne zaman ödeyeceğini.şimdi şak diye kestiler şak diye ortada kalmaman için kendilerince bir sistem türetmişler ama,diyelim ki banyodasın,su kesildi,tek başınasın,nasıl çıkıp da kartı ek su akıtsın diye okutacaksın,sorarım sayın yetkililer...yetkililer...yetkililer...kartınızı..! yetkililer..!

vahdettin,atatürk



‘Heyet-i Vükelaca tanzim olunup Padişah Hazretlerinin iradesine sunulan yirmi bir maddelik özel talimatta bana verilen yetkiler doğrultusunda padişah hazretlerimizin Anadolu vilayetlerindeki bütün mülki ve askeri memurlar üzerindeki teftiş ve tedkikat görevimi, padişah hazretlerinin müsaadeleri doğrultusunda iftiharla ve sahip olduğum yetkiler doğrultusunda tüm sadakatimle yapmaya gayret edeceğime vallâh billâhi.”
atatürk,samsun a doğru yola çıkmadan vahdettin e ettiği yemin aynen böyle imiş.daha önceleri tarihçilerin biz türk milletine giydirmiş olduğu "vahdettin in pısırıklığına karşı kurtuluş savaşı için samsun a yola çıktığı "palavrasına inandırılmıştık.takriben 15 yıl öncesinde atatürk ün samsuna çıkışının vahdettin in görevlendirilmesi ile olduğunu öğrendik.bizler için sürpriz olmamıştı.ancak ulusalcı kardeşlerimize -şok,şok,şok-etkisi yapmıştı.hatta 3-4 yıl kadar önce bu konuyu konuştuğum bir ulusalcı kardeş,buna inanmıyor "yok böyle bir şey,nasıl olur,ilk defa senden duyuyorum " formunda cevaplarla bu gerçeğe inanmamak için direniyordu.son 48 saat içinde de yukarıdaki yemini öğrenmiş olduk.sonuç mu "vahdettin vatan haini ilan edildi" doğal olarak "atatürk kahraman"
bakalım daha hangi gerçeklerle yüzleşeceğiz.
64.ölüm yıldönümünde kazım karabekir i de saygıyla anıyorum.
kazım karabekir paşa yı ölümünün 64.yılında saygı ile anıyorum.

prof.dr.ömer özkan


ömer özkan,yüz nakli yapan doktor. sanki ailemizden biri gibi.sempatik,güven veren bir tarafı var.doktorun başarısından çok bu tarafı benim onu yakın görmeme sebep oldu.kalıpsal bir doktor duruşu yok.farklı bir doktor, hem de tıp litaratürüne girmiş olmasına rağmen.kasıntı değil,özverili bir havası var.ben bu doktoru sevdim,Allah yolunu açık etsin.

24 Ocak 2012 Salı

GAFFAR OKKAN-bir yiğit türk evladı !

Aslan gibi derler ya.benim için gaffar okkan öyle biriydi.uzaktan izliyor,yaptığı güzel şeylere gıpta ediyordum."afferin yaa !" diyordum,"oluyormuş işte !" diyordum.ama benim de kursağımda bıraktılar oradaki barış iklimini,diyarbakırlıların da !
istemediler,halk devleti ile barışık olsun,istemediler,halk devletine sevgi,saygı duysun.devletle oranın halkı dertli olsun ki; rantlanma devam etsin.gaffar okkan, öldürüldüğünde onun çocuklarının karnesi nasıldı acaba? o,onların karnesini görebilmişmiydi...
http://video.cnnturk.com/2011/haber/1/24/gaffar-okkan-kimdir

blog

bizim veledlere blog açtık.iki akşamdır evde bir blog yarışmasıdır gidiyor...kızım da oğlum da kendi blogunun daha güzel görünmesi ve daha çok ilgi çekmesi için var güçleri ile bizi de esir alıyor.kızımın blogu http://durucablog.blogspot.com , oğlumunki de http://karakayra.blogspot.com .kayra nın blogu da aslında kayracablog.blogspot.com du ancak,onu biz bir şekilde kaybettik :) .tekrar geri almak için uğraşımız devam ediyor.dün akşam çok sevdiğim leyla ile mecnun u , oğlumun "baba şu gadget ne işe yarıyor?" "baba şununla ne yaparım?"soruları yüzünden seyredemedim,o kadar yani :) du bakali , şu blog yarışması,evde büyük kavgalara doğru yelken açacak sanıyorum ama hadi hayırlısı...

23 Ocak 2012 Pazartesi

müslüman kardeşler

müslüman kardeşler (ihvan-ı müslimin) hareketinin ismi ile orta okul yıllarımda tanışmıştım.mısır yönetiminin zulmü altındaydılar.sürekli baskın yiyorlar,hapislere atılıyorlar,eziyet ve ölüm yaşıyorlardı.bir müslüman olarak içim burkulur,acırdı.o zaman ki; okuduğumuz yayınlarda bir tarafta afganistan dan gelen haberler ( o dönem,afganlar,ruslara karşı savaşırdı)yüzümüzü güldürürken,bir yandan da mısır dan gelen haberler içimizi burkardı.
bu gün geldiğimiz noktada mısır da müslüman kardeşler in egemenliği başlıyor.çekilen eziyetlerin semeresi görülüyorsa,hasan el benna ların seyyid kutup ların mekanları cennet olsun.



21 Ocak 2012 Cumartesi

hepsi ermeni...


hepimiz ermeniyiz diye yürüyüş yapanlar,bir yürüyüş de fransa da organize etsinler...hepinizin hrant olmasını bir yerde anlıyorum da, hepinizin ermeni olmasını anlamıyorum...

20 Ocak 2012 Cuma

hrant dink için adalet...

hrant dink için adalet istiyorum ! AMA ;
ermeni değilim,hiç olmayacağım da !
kardeşimsinhrant formatına hiç girmeyeceğim,hrant müslüman değildi.
ancak ve ancak "müslümanlar kardeştir" keşke hrant da müslüman ölseydi,ben de kardeşimsinhrant diye twitter da paylaşsaydım.
etnik kökeni-niz ne olursa olsun,müslümansanız kardeşimsiniz,değilseniz kardeşimiz olmak isterseniz bizim kollarımız açık bekleriz.
MÜSLÜMAN OLARAK hrant için adalet istiyorum.durumum budur...
bir de elinize bir tabela alıp "hepimiz ermeniyiz"diye ortada dolaşmayın."ben de ermeniyim" diye dolaşın.halk adına kimse racon kesmesin...

16 Ocak 2012 Pazartesi

insan halleri...


burası tahtakale ! yolda inşaat varken yola bırakılan kamyonet ! yol inşaatını yapanlar,kamyonetin sahibi arayıp bulamıyorlar,işlerini yarım yamalak yapıp,gidiyorlar.ancak gitmeden,kamyonetin hem önüne hem arkasına taş ve moloz yığıp gidiyorlar.araç çıkamasın diye :))

15 Ocak 2012 Pazar

hayvanlar & insanlar


konuşup,düşünebilen varlığa hakaret edeceğiniz zaman,hayvanlardan birini söyleyerek,aşağıladığınızı düşünmeyin,onları yüceltmiş oluyorsunuz
hayvanlar,insanlar kendilerine zarar vermedikten sonra kolayına zarar vermek için çaba sarfetmezler.ama,insan dediklerimiz...

13 Ocak 2012 Cuma

SÜLEYMANİYE VE SÜLEYMANİYE CAMİİ

bu akşam bir dost ile telefonda sohbet ettik.kendisini daha önceleri ateist olarak tanımladığını söylüyordu.bu benim hep canımı sıkardı.ben her görüşmemizde kendisine "müslüman gibi yaşayıp,ateist olduğunu söylemen zoruma gidiyor,müslümanım deyip de müslümanlıktan uzak şeyler yapanların çok olduğu şu dünyada ! " bu konuşmamızda yine bunu deştim.duyduğum şeyler hoşuma gidecek şeylerdi.konuyu süleymaniye üzerinden devam ettirdi.süleymaniye camii nin etrafa yaydığı sinerjiye hayranlığını ve süleymaniye semtinin o ihtişamın kanatları altında nasıl güzellikler barındırdığını dile getirişi çok farklıydı.günümüz insanlarının teknoloji sarmalındayken,süleymaniye nin insani,samimi duruşundan bahsetti.semtin nasıl sıcak kaldığının altını çizerek anlattı.ben de bu duyguya hiç uzak değildim,çünkü;10 yılım süleymaniye de geçti.tahtakale ile iç içe olan süleymaniye,küçükpazar a,vefa ya komşuluğu ile sıcak kalan semtlerdendir.minik esnaf lokantaları,köhne otelleri,uyduruk imalathaneleri ile tarih kokan bir semttir istanbul da.en salaş yerlerini gezerken,eski siyah-beyaz filmlerde zannedersiniz kendinizi...
esnafların birbirlerine laf sokmaları bile lezzet katar sokaklara...
bu akşam bu sohbetle,insani değerler tavan yaptı benim ruhumda da.
hı,dostum mu? telefon görüşmemizi duymak istediğim şeylerle kapattı.
benim için farklı hoş bir akşam oldu.
size de böyle dostluklar temenni ederim...

11 Ocak 2012 Çarşamba

resimin kraliçesi

güzel yakalamıştım,AMA GÜZEL KAÇIRMIŞIM(denizi yamuk çekmişim,dünyanın yuvarlak olduğunu ispatlamak için değil ! :))

ibre vurdurma denemesi...


çanakkale takvimi

bu resmi denizli de bir müşterimin dükkanında çekmiştim(hayal züccaciye).denizli ye antalya dan geçmiştim.bu yazıyı okuduğumda atalarımız ne için savaşmıştı,bir de gelip benim bir gün önce geçtiğim antalya yı görselerdi.

sektörel yazılar

adana da züccaciye sektörünü en iyi temsil eden firma desem abartmamış olurum.turgutlar...
yeni yaptıkları depo-teşhir yeri ile adana da olabilecek en güzel pozisyonda konumlandılar.yaptıkları yer adana nın değil türkiye nin de parmakla gösterilecek yerlerinden oldu.sabit telefonla konuşan murat turgut,telsiz telefonla konuşmaya çalışan mustafa turgut :)

ovit dağı


ovit dağından haziran başında geçerken,çekim faruk turutoğlu tarafından yapılmıştır :)
kasvetli bir yol...

10 Ocak 2012 Salı

adnan oktar 2

evet sayın adnan oktar.
şu yakın zamana kadar, yemedik,içmedik,ağzınızdan samimiyetle pozitif anlamda Allah kelamı çıktığına inandık.Her mecliste savunmanızı yaptık;eviniz basıldığında,soruşturma açıldığında,mahkeme süresinde,akıl hastanesinde olduğunuz dönemde,kan bankası için kan topladığınızda hep sizi savunduk.Bunlar iyi şeyler yapıyorlar;siyonizme,masonluğa,darvinizme posta koyuyorlar, diye.E noldu biz boş bir silüetin davasını mı gütmüşüz.Belki sizden birileri bu bloga düşer de okur ya da ben bir ara blog adresimi size mail atarım,duygularımı bilmenizi istiyorum çünkü.Değişik kanallarda gece muhabbetlerinizin artık bokunun çıktığını üzülerek,kahrolarak görüyoruz.Hiç yobazlık kisvesine insanları sokmaya kalkmayın; alımlı hatunlara gereksiz iltifatlarınızı siz dinen nereye koyuyorsunuz bilmiyorum.sulandırılmış "maşallah" muhabbetini bilinçli mi yapıyorsunuz."maşallah"ın da kendince bir ağırlığı varken,bir cümle içinde birden fazla maşallah demenin esprisi nedir? insanları islamdan uzaklaştırma gayreti mi var?
islam da kadının duruşu belliyken; yüzünde makyaj olmadan kaç tane hatunla programa çıktınız,merak ediyorum.bu da tesettürün içini boşaltma çabasımıdır? geçmişte israil ve abd ürünlerini boykot listemize -tekbir giyim-i de koymuştuk.tesettür elbiselerini allı pullu mankenlerle tanıttığı ve genç kızlarda -böyle de oluyormuş-algısı oluşturdukları için.sizlerin de böyle bir çabası mı var.şehveti bir tesettür neyin nesidir? şehvet ve tesettür kelimelerini aynı cümlede kullanmak dahi benim içimi ürpertti ya siz bundan haz mı alıyorsunuz?
yazık,sizin için, sizler için, döktüğüm dile yazık.harcadığım nefese acıyorum.yazık.
renginizi artık netleştirin.ya islam camiasından uzaklaşın,ya da ben şunlara hizmet ediyordum,özür dilerim deyin.türklüğü,islamı kullanarak artık bir yere gelemeyeceksiniz,çünkü yukarı çıkışınız bitti,aşağı inişe geçtiniz gözümüzde.

adnan oktar

son günlerde,kendisinin zıvanada durmadığını rahat bir şekilde gözlemliyoruz.şaşırıyorum...
düne kadar kendisini her ortamda savunduğum,Allah rızası için bir şeyler yaptığını düşündüğüm adnan oktar,artık gönül rızası için bir şeyler yaptığını ilan ediyor.kime ne için hizmet ettiğini anlamakta zorlanıyorum.bu zamana kadar kurduğu düzenek çok iyi işledi diye düşünmeden kendimi alamıyorum.bu düzenek artık yemez.artık bu düzeneği yemezler.haydi geçmiş olsun adnan hoca(!).
ben senin defterini kapattım,Allah başkalarına da nasip etsin.bu manada daha geniş bir yazı yazarım,artık adnan oktar çok su kaldırır.

5 Ocak 2012 Perşembe

ismail haniyye

48 saat diliminde internet medyasında ismail haniyye nin selahattin demirtaş a "biz de diyarbakır ı özgür görmek istiyoruz(!)" demişliği yayınlandı.inanamadım,aynen şöyle düşündüm "asparagas döşenmiş şerefsizler,biz bunlara mı yardım ettik,diye insanlar kıllansın düşüncesi ile yazmışlardır,çamur at izi kalsın".bunları parça parça zihnimden geçirdim.internette o haberin altına aynı düşündüğüm şekilde yorumlar düşülmüştü.bir yorum da ben yazayım dedim ama,benim yorumlarım,özgür basın (!)milliyet,vatan gibi internet gazetelerinde yayınlanmadığı için vazgeçtim.en azından burada kullanırdım.akabinde haniyye den yalanlama geldi.
n'oldu şimdi şerefsizler,kime hizmet ettiniz,yine siyonistlere.bir kaç hafta sonra filistin ile ilgili arkadaş ortamında yaptığımız sohbetlerde bunu önüme koyarlar "bu adamlar değilmi,diyarbakır için özgürlük isteyen?"lakırtılarınla cebelleşir dururum.tıpkı bir facebook efsanesi haline gelen "aslında orada 80 şehit var,ama hükümet bunu gizliyor,çünkü anayasanın bir maddesine göre 50 nin üzerinde şehit olursa hükümet düşer" palavrası gibi.üzerinden 2 ay geçmesine rağmen,bunu birilerine söylediğimde "ama var öyle bir şey(!)" tarzı salaki bir cevapla karşılaşıyorum(cahilimiz çok).

ECE TEMELKURAN

kendisini sevmezdim(yazılarını,tarzını,bakış açılarının bir çoğunu),ama yandaş(!) medyanın aynen yiğit bulut u sevmeyen medya gibi zil takıp oynarcasına "ece temelkuran da kovuldu" diye manşet atması zoruma gitti.belki karşıt - intikam tarzı manşetlerdi ama hiç gerek yoktu.kötüden örnek olmazdı,olmamalıydı.bir kurum,bir çalışanı ile yollarını bir sebepten(o sebep her ne ise) ayırabilir,bunun adı kovuldu,sepetlendi olmamalı.üzüldüm.ece temelkuran ı sevmezdim,belki de hiç sevmeyeceğim,yiğit bulut gibi şanslı olduğunu sanmıyorum,inşallah gözcü de yazmaya başlamaz.öyle ya da böyle bir duruşu olan birinin gözcü de heba olmasına da gönlüm razı olmaz.emin çölaşan gözcü ye yakışmıştı :) ece temelkuran? ı-ıh !

YİĞİT BULUT

"Bir Yiğit feda olsun Türkiye'ye!" böyle noktaladı.
Bana göre de Yiğit'ti.Uzun zamandır takip ederdim hem yazılarını,hem televizyon programlarını.Yazılarını Habertürk almayı bıraktığım, o sırtından bıçaklanmış kadının posterini ilk sayfadan Habertürk yayınladığı güne kadar.Sonralarında internetten okuduğum kadar,takip ettim.Hem ekonomi yazılarında, hem siyasi ya da gündem yazılarında farklı duruşu,benim doğrularım doğrusundaki yazımları ayrı bir yere koymamı sağlamıştı kendini.Benim penceremden görünen adam gibi adamdı.Neye kurban gittiğini bilmiyorum.Ama adamlara açık kapı çoktur.Hatta tercih yapma hakkı da bu adamlarındır.Ben bu ayrıştırmanın sadece ilk anda psikolojik olarak birilerinin eline koz geçirmişlik hevesini tatmin edeceğini düşünüyorum.Onlar da bana göre adam değil.Mevlana'nın sözü var ya; "Bir söze bakarım söz mü diye,bir adama bakarım,adam mı diye!" Yiğitçe yazdığın yazılar için,yiğitçe yaptığın programlar için eline,ağzına sağlık.Yiğit'i kaybetmedik,galiba Yiğit'i kazandık.Evet,bu bir yandaşın(!),bir başka yandaşa(!) destek yazısıdır.Eğriye eğri,doğruya doğru diyebilenler yandaşsa,biz yandaşız.Yanıldığımız olmuyor mu?Oluyor bazen.O da iklim koşullarındandır.Eğriye doğru,doğruya eğri diyenlere de bir çift laf koymak lazım "HASSİKTİRİN LAN !"
Yiğit kardeşim,daha iyi konumlarda görürüz seni inşallah.

4 Ocak 2012 Çarşamba

KURBAĞA ORKESTRASI

bu resmi,ikitelli de demirciler sitesinde bir ferforje firmasının önünde teşhir için konser verirlerken çektim :) aslında itina göstersem firmanın ismini de resme alabilirmişim.firmanın da reklamını yapmış olurdum,hay Allah !