17 Haziran 2015 Çarşamba

BİR SEÇİM SONRASI

bir seçim daha geçti.
ilk zamanlar çok belirsiz bir seçim olacağını varsaymıştım. sonrasında ne fikrimi değiştirdi bilmiyorum. biraz daha net gördüğümü sandığım seçimler pek de öyle olmadı, ilk fikrime yakın sonuçlar çıktı. fakat öngörmediğim hdpnin % 13 gibi bir oy alabilmesiydi. en fazla 10,5 falan oy alır, o da görüp göreceği en yüksek oy diyordum(o oyu da chplilerin, yabancı medyanın, yabancı medyanın yerli uzantılarının yağlayıp yıkaması ile alır diyordum)
yanıldığımızı gördük.
seçim öncesi hdpyi parlatma çalışmalarını net gördük, pkknın siyasi (!) ağzı gibi lanse olan hdp bu seçimde nişantaşı,bebek gibi elit yaşantısı olan semtlerden bile yüksek oy çıkardı. burada yaşayan kitlenin derdi sadece akp gitsin, sonuç önemli değil bakış açısı. birileri, bu tayfaya "siz özgür değilsiniz,rte diktatör,sizin yaşam şartlarınızı bunlar değiştirecek,ülke battı,yan yattı,çamura battı"diyor bunlar da salak salak inanıyor herhalde.
dün akp ye çözüm süreci dolayısıyla akpkk diyen güruh, seçimde kendilerini inkar edercesine hdp ye oy verdi. kendilerini inkar edercesine dedim ama bir üst paragrafta söylediğim gibi aslında kendileri de değiller, onlara ne denmişse o.
biz, akpye oy veren kemik denilen kitlenin baktığı pencere şudur; akp ülkeye ivme kazandırdı, imfyi bitirdi(ki; 80li yılların öncesi sol freaksiyonların duvar yazısı "imfye hayır"dır). tabi bunlar unutuldu. bu iktidardan önce, ssklarda gece 3lerde hastaneye muayene olmak için girilen kuyruklar unutuldu(ki; yanında biri daha olmalı o da ilaç kuyruğuna girecek-muayene olunursa-). uçak, elit tabakanın bindiği araç, yollar bugün gidilen mesafelerin 2 kat zaman diliminde gidilebilecek şekildeydi,bunlar değişti. bunlar yüzeysel görünenler.
ben niye akpye oy veriyorum. ilk çıkış noktasında inandığım şey şuydu; erdoğan, her tarafı kilitlenmiş bir türkiyede öncelikle o kilitleri açmak için saman altından su yürütecek. yani abd güdümündeki türkiyeyi ilk zamanlar abd paralelinde hareket eden bir parti algısı oluşturup, sonra aslına, türkiye milliyetçiliğine ve ümmet merkezli hareket alanına atlayacak. ki; bu düşüncemin doğru olduğunu zaman bana gösterdi. erdoğan son 3-5 senedir sesini yükseltiyor. abdye,avrupaya ve bmye her fırsatta lafı koyuyor.hala laf koymanın para etmediğini görüyoruz.çünkü, sen yıllar boyunca maddi anlamda güçlenememişsin,yaptırım gücü de maddi gücün olduğu nispette var.
solcu arkadaşlar hep şunu söylerlerdi "ya abdye rest çekelim,posta koyalım,aç kalalım,ama bağımsız olalım" :) evet, posta koyan ya da abdye ses çıkartan adamı indirmek için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz, yabancılar mutlu (hadi onlar yabancı), siz onların mutluluğundan bile erdoğana niye sahip çıkılması gerektiğini göremiyor, yabancıların suyunda yüzüyorsunuz.derler ki o arkadaşlar, " tabii ki hükümet saydığın şeyleri yapacak, teknoloji sürekli değişiyor,ayak uydurmak durumunda,istemese de bunlar kendiliğinden olur" adama "yok ya!" derler. 1969da da aya çıkacak teknoloji vardı, senin ülken o teknolojiden ne kadar nasip almıştı! kem,küm yapmak yok! eğriye eğri doğruya doğru demesini bilmeliyiz.
akp içinden insanlarla konuşuyorum. herkes teşkilatlar içindeki yeni çöreklenen tiplerden rahatsızlar. nasıl iktidardan pay alırız derdi güden bu sonradan partiye girenlerin acilen teşkilatlar içinden soyutlanması ve dışlanması gerekiyor. biz bu partiyi birileri rantlansın diye desteklemiyoruz. biz bu iktidarın ümmetin umudu olması hasebiyle destekliyoruz.
güneydoğudaki başı boşluktan nemalanan hdp/kck/pkk vs harfli uzantılara alanı boş bırakırsan sonuçlarına katlanırsın. ben katlanmak istemiyorum. çözüm sürecini destekledik,doğrudur. ama sahayı yukarıda ismi geçen örgütlere bırakın diye değil. kan akmadan, türkiye halkının gönlü ferah bir şekilde sorunların çözülmesi adına destek verdik. ancak ben türkiye halkının ortalaması biri olarak güneydoğudaki durumdan hiç hoşnut değilim. oraya acil çözüm getirilmeli, oradaki pkk/hdpye karşı olan kitlenin güvenliği net bir şekilde sağlanmalı, batıdaki yaşam güneydoğudada hakim kılınmalıdır.
geleyim, chp seçmeninin bir önceki seçimde tıpış tıpış oy vermeye gitmesinden, bugün geldiği "hdpye oy verdim" durumuna.
hdpye oy verme mevzusu seçim öncesinde çok taraftan seslendirilip algı yaratılan bir konu. hdp, birden sütten çıkmış ak kaşık gibi lanse edilip onun adının ortalarda dolaştırılması, birden demirtaşın 6/7 ekim olaylarının fişekçisi olmasının 50 insanın canına kıydırılması olayının müsebbibi olduğunun unutturulmasını sağladılar. o 50 insan hdpye emanet oy veren kitlenin umurunda değil biliyorum. çünkü o 50 kişinin ismini pazarlayan berkin elvancıları yok. onların kimliğinin müslüman olması, onları umursamamalarına yeter de artar bile.
şimdi ne olur; halk kararının yanlış olduğunu da görmesine rağmen(en azından aklı selim olanlar) kararını verdi. koalisyon yapın dedi. bu dönemde çıkacak koalisyon seçenekleri herkesin malümu. ben, akp seçmeni olarak chp ve hdp ile koalisyon yapan bir partiye kesinlikle bir daha oy vermem. bu koalisyonlar akpyi de ülkeyi de bitirir. akp tabanının büyük bir kesimi akpyi siler. chp-mhp-hdp bu da olabilir bir koalisyon değil. olsa da ömrü 6 ayı bulmaz. tek seçenek, bizlerin de nispeten sıcak baktığı akp-mhp koalisyonudur. en azından 2 yıl rahat rahat gider. he bu da olmuyorsa, erken seçim ve akp en az % 45 ile tekrar iktidar, hatta % 50 yi geçerse şaşırmayın !
söylenecek çok şey var ama hepsinin ortalamasını aldım.
Allah ülkeye zeval vermesin.