30 Haziran 2010 Çarşamba

SİVRİSİNEK

bugün,milliyetin internet sitesinde gördüğüm bir haber/resimdi.inceleyince, sivrisinekle ilgili ayeti buraya yazarak bloga koymak istedim.ANLAYANA


Sure Adı-AyetNo
AYET
Bakara 26
Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kafir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fasıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).




milliyet.com.tr'den alıntıdır.30.06.2010Sinekler pek çok insanı ciddi biçimde rahatsız eder. Özellikle yaz aylarında ortaya çıktıklarında çoğu insan için 'sinek' baş belası demektir. Ancak bu sineğin yetişkin hale gelmesini kare kare gösteren bu fotoğraflar hayranlık uyandıracak cinsten... Fotoğrafçı kardeşler Will ve Matt Burrard-Lucas'ın kadrajına takılan bu mucizevi an, bir sineğin lavradan çıkarak yetişkin hale gelmesini muhteşem bir şekilde ortaya koyuyor. Lucas kardeşler bu çekimleri yapmak için iki haftalık bir takibe başlamış. Ve bu ısrarlı takip sonucunda bu sineğin sudan çıkıp adım adım doğuşunu belgeleyen bu kareler ortaya çıkmış.

29 Haziran 2010 Salı

gitarın kralları...


Habertürk gazetesinden Heja Bozyel'in haberine göre, hepsi müziğin efsanevi isimleri tarafından kullanılmış. Ve hepsi çok değerli; fiyatları lüks otomobillerle boy ölçüşüyor.
1-Fender Stratocaster / 2.7 Milyon DolarBu gitar 2005’te tsunami mağdurları yararına satılırken; Bryan Adams, Jimmy Page, David Gilmour, Mark Knopfler, Liam Gallagher, Paul McCartney, Def Leppard, Ritchie Blackmore gibi isimler tarafından imzalanmıştı. Katar Kraliyet Ailesi tarafından 1 milyon dolara satın alınan gitar, daha sonra bir vakfa bağışlandı. Ardından 2.7 milyon dolara yeniden satıldı.
2-Jimi Hendrix’in 1968 yapımı Stratocaster’ı 2 milyon dolarJimi Hendrix bu gitarı 1969’da Woodstock’ta kullanmıştı. Gerisini varın siz düşünün! 1990’da müzayedeye çıkarıldığında gitarın üstünde Hendrix’ten kalma sigara yanıkları hâlâ duruyormuş. O yıl gitar 198 bin dolara satılmış, ancak 1998’de 2 milyon dolara el değiştirmiş. Rivayete göre o parayı veren kişi, Bill Gates’in sağ kolu olan Paul Allen.
3-Bob Marley’in Washburn 22 serisi Hawk’ı 1.2 milyon $Jamaica hükümeti tarafından “ulusal değer” olarak kabul edilen gitar, reagge ikonu Bob Marley’in hayatı boyunca kullandığı yedi gitardan biri. 21 Kasım 1971’de Vancouver konserinde Marley, gitarını teknisyeni Gary Carlsen’e verirken şöyle demişti: “Bunu al, değerini sonra anlayacaksın.” Carlsen, bu hediyeyi dünyayı değiştirmesi gerektiğinin bir işareti olarak görmüş olmalı ki, “Farklı Yolculuklar Tek Hedef” isimli yardım vakfını kurdu ve gitarı vakıf yararına yapılan bir piyangoda büyük ödül olarak sundu.
4-Stratocaster hibrid 959 bin 500 $Eric Clapton, Jimi Hendrix’e özenip 1970’te Gibson’dan Stratocaster’a geçiş yaptı. Teksas’taki bir ikinci el gitar dükkânından altı tane Strats aldı. Üçünü George Harrison, Pete Townshend ve Steve Winwood’a hediye etti. Diğer üçünün en iyi parçalarını birleştirdi ve yarattığı gitarın adını “Blackie” koydu. 1985’e kadar da bu gitarı kullandı, 2004’te fahiş fiyata sattı.
5-Eric Clapton’ın 1964 Gibson ES0335 TDC’si 847 bin 500 $Yine bir Eric Clapton gitarı... Tamam, Clapton dünyanın en iyi gitaristlerinden biri ama bu listede adının çok geçmesinin nedeni gitarlarını hep satması. Mesela Van Halen gitarını satsaydı, belki daha büyük rakamlar konuşulacaktı. Ama satmadı... 847 bin dolar, Gibson marka bir gitara ödenmiş en yüksek ücretti.
6- Eric Clapton’ın C.F. Martin & Co.’su 791 bin 500 $1939 yılında üretildiği tahmin edilen gitara bu kadar yüksek bir bedel ödenmesinin nedeni, gelirin bir rehabilitasyon merkezine bağışlanacak olmasıydı.
7- Stevie Ray Vaughan’ın Fender Composite Stratcaster’ı 623 bin 500 $Efsane blues gitaristi Stevie Ray Vaughan’a eşi Lenny tarafından hediye edilen gitar, Vaughan’ın favorisiydi. Lenny, kocasına 26’ncı yaş günü hediyesi olarak vermişti bu gitarı. Vaughan gitarını 1990’da ölene kadar kullandı. Üstündeki SRV etiketleri de bunun kanıtı. 2004’te bir hayır kurumu yararına satıldı.
8- Beatles’ın gitarı 1964 tarihli Gibson SG 570 bin $Bu gitar 1966-1969 yıllarında Beatles üyelerince kullanıldı. Yani, Revolver adlı albümün turunda George Harrison’ın, White Album’un kayıtları sırasında John Lennon’un kullandığı gitardı. 2004’te adı açıklanmayan birine 570 bin dolara satıldı.
9- Eric Clapton’ın gitarı Gold Leaf Stratocaster 445 bin 550 $Eric Clapton, Louvre Müzesi’nde bile sergilenebilecek bir gitar istemiş ve 23 karat altın kaplı Gold Leaf Stratocaster’a sahip olmuştu. Bu, Fender’in kişiye özel ürettiği ilk gitardı. 1997’de müzayedede satıldı.
10-1949 yapımı Fender Broadcaster prototip 375 bin $California’lı Fender’in kurucusu tarafından tasarlandı ve daha sonra birçok gitara esin kaynağı oldu. Dünyanın en popüler gitarlarından biri. 1994’te adı açıklanmayan bir koleksiyonere satıldı.

magazine sallama

bugün internet gazetelerinin neredeyse tamamında defne samyeli ve eren talu haberleri(!) vardı.
beni magazinel basın çok ilgilendirmez,bu kez bu konu üzerinden içimi boşaltayım istedim.defne samyeli hanım hanımcık bir görüntü çerçevesinde uzuun yıllar hafızalarımızda yer etti.hanım hanım haber sunardı.eren talu diye biri ile evlenmiş çoluk çocuk sahibi de olmuşlardı.eren talu kendisini aldatmış,o da boşanma davası açmıştı.
boşanma arifesine gelindi mi,herkes eteğindeki taşları döker.kimi tazminattan yırtmak için,kimi kendini haklı göstermek için,vs.ne çocuk hatırı kalır,ne uzun yıllar yaşanmış birlikteliğin hatırı kalır.sanki içten bir şekilde hiç birbirlerine "seni seviyorum"dememişlerdir.sanki,hiç bir zaman kötü bir olayda omuz omuza vermemişlerdir.sanki,sanki,sanki...
bu genel olarak sevgili olup,ayrılan ünlüler için de geçerli.bir röportaj verirler,deli gibi birbirlerini seven iki kişi sanırsınız. "vay be,leyla ile mecnun gibiler" aradan 2 hafta geçmez."o benim param içim benimleydi" " o da bana -bilmem ne - demişti" ne bileyim , bu formatta bir yığın şey çıkar ortaya. sonra "pat" yeni bir sevgili.aradan bir hafta geçmemiştir bile.yeni açıklama şudur "biz birbirimiz için yaratılmışız,birbirimizi çok seviyoruz" lan ne zaman birbirinizi deli gibi sevdiniz? diye sorarlar adama,kadına.birine sorarlar yani.dün yaşadığınız neydi,bugünkü ne?
tiksinti verici ilişkiler.yüzde yüzü böyle olmasa da internet ortamına düşenlere bakarsak,çoğunluğu böyle.
gelelim esas mevzuya;defne-eren...internette onlarla ilgili eski-yeni bir yığın şey dolaşmaya başladı.herkes,bir taraf tutuyor,bu ilişkide.kimi defneci,kimi erenci.erenciler,defnenin çok eski bir klibine kadar geriye gitmişler.eren açıklamalar yapmış,utanılası şeyler.
geçmişte birbirleri hakkında söyledikleri güzel şeyleri internetten okuyunca...kim kime ne yapmış beni ilgilendiriyor,çünkü;her koyun kendi bacağından asılsa da leşine sahiplenen olmayınca kokusu,beni rahatsız eder. mahremiyet diye bir şey vardı,tanırmısınız bu kelimeyi.evli çiftlerin aralarında olanlar onların dışında hiç bir yerde paylaşılmaz,paylaşılamaz.kimbilir ben hala,hangi çağda yaşıyorum di mi? kimi çevrelerde trampa sisteminin bile ayyuka çıktığı varsayıldığında ben kendimden utanmalı,hatta irana,endonezyaya,malezyaya gitmeliyim.
genel kabul görmüş değerlere mermi sıkanların,yaptığı işler normal adledildikten sonra,bu tür muhabbetlerin ortada dönmesine şaşırmıyorum artık.
bu yazıya resimde koymayı düşündüm,her ikisinin ismini yazıp arattırdığımda,4 kişilik aile resimleri sevimli bir şekilde karşımda duruyorlardı.sonra mı,söylem ve fiiliyatlarından BEN utandım.o çocuklardan utandım.çok fazla ayrıntıya girmeden,resim filan koymadan yazmak istediklerimi yazdım,inşallah abartmamışımdır.bir daha yazacağım "ÇOCUKLARA YAZIK!"
ne diyeyim,daha bir şey demiyeyim.Allah ınızdan bulun.

şablon...

at gözlüğü kullanan ne kadar çok insan var çevremizde.ellerinde bir şablon var,eğri mi doğru mu sorgulanmamış...o şablon,yafta yapıştırılacak insanların üzerine konur,şablon içinde gözüken parçaları gördü mü "hah işte bu da bundan !" .ondan sonra onun üzerine senaryolar yazılır,bunların hepsi böyle zaten.

ne kadar acıdır,bir de bunlar doğruymuş gibi,insanlara anlatırlar,kamuoyu oluşturmak istemek midir nedir dertleri? yoksa kin kusmak mı? bunu çözebilmiş değilim. yoksa körü körüne inanışmıdır? hadi sen inandın,milleti rahat bırak be kardeşim.herkes senin gibi bağnaz olmak istemek zorunda değil.

bu genelde kimlerde mi nüksediyor ? sizce?

28 Haziran 2010 Pazartesi

sidikli israil

hürriyetten alıntı olan bu resimlerdeki israil askerlerinin hangisi altına işemiştir?
1.resimdeki
2.resimdeki
3.resimdeki
4.resimdeki











26 Haziran 2010 Cumartesi

İkinci el...

20 yıldır bir çok şeyi,ortamı paylaştığım en iyi dostum dediğim "A." yı satıyorum.çok kafa dengidir.20 yıl sonra sizi yolda bırakacak bir dost(!)a ihtiyacınız varsa kaçırmayın...(pazarlığa açık)

25 Haziran 2010 Cuma

halkalı saldırısı

dün internette izlemiştim,halkalı saldırısı sanıkları yakınlarının alkışını.bu ne fütursuzluk,bu ne cüret,bu ne utanmazlık,bu ne rezilliktir,diyemiyorum.gemi azıya aldı,diyemiyorum.bunun bir izahı yoktur herhalde,provoke etmek istemekten başka.birisi de zafer işareti yapıyor sanıklardan.neyin zaferi ise,17 yaşında bir genç kız ve askerlerin kalleşçe saldırı ile öldürmek nasıl zafer olabilir,bunu anlamıyorum.ve yüzlerde ar yok.ar olmayanda namus olmaz,namus olmayanda şeref.yine dönüp geldiğimiz yer ŞERREFSİZ BUNLAR! bunlar,yanımıza kâr kalır hesabını yaparlarken,yaptıklarından nasıl utanmazlar,nasıl mahluklardır bunlar ...hepsinin ecdadını...............söz bitti çünkü !

11 Haziran 2010 Cuma

Başörtünü Kirletme...!



bu yazı belirli kesimi gözönünde bulundurularak yazılmıştır.


başörtüsü(moda terimle türban) takanların bir kısmına atfen yazılmıştır.


kimseyi niye başörtüsü/türban takıyorsun diye yargılamak haddim olamaz.başörtüsü/türban takan kesim dindar/dinci diye ayrıştırılmıştır,toplumumuzda.ben,dindar düşüncelere sahip olsam da kendimi bu topluluğun merkezine yakın bir yerlerde göremem.icraat da sıkıntılarım vardır.ama bunlar beni bağlar.görünmediği için kimseye örnek ya da kötü örnek olmam.başörtülüler/türbanlılar göz önündedir.bir kere kendini,ilan etmiştir,dindarım diye.artık,o şekline göre yaşamak zorundadır.çünkü,artık kendini değil,başkalarını da temsil etmektedir.bu sorumluluğu olan bir duruştur.öyle,başa örtü takmak ile,dindar olunmuyor,bunun gereklerini yerine getirmek gerekiyor.üniversitelerde başörtüsü yasaklarının başlangıcında gazetelere yansıyan görüntülerde başörtülülerin büyük bir kısmı yumruklarını havaya kaldırdıklarında kolları gözükmesin diye(ki onları o manada kimsenin yargılayacağı da yokken) kazaklarını çekiştirerek ellerinle tutup,bileklerinin görünmesine engel olacak şekilde slogan atıyorlardı.demek ki,bilinçli bir örtünme var üniversitelilerde diye düşündüm.neyse,konumuz bilinçli örtünenler değil,bilinçsiz örtünenler.


geçenlerde bizim ufaklıklar bir imtihana girdiler,biz de bahçede onları beklerken,insanları gözlüyordum(severim gözlemi).iki tane başörtülü kadın dikkatimi çekti.her ikisi de birbirinden bağımsız.birinin giyimi;türban,pardesü(yarım bir pardesü) ve neredeyse dizüstü etek,tırnaklar ojeli,yüzde makyaj.kendi kendime "bu ne yaa!" diye düşünürken,gözüm bir başka türbanlıya gitti.o da hafif makyajlı ve ojeli.doğal olarak dikkat çekiyorlar ve hemen insanlara yorum yapma şansı doğuyor(ki;üzerinden bir ay geçmesine rağmen ben burada onların yüzünden yorum yazıyorum).


islam,dikkat çekmemeyi kadınlara işaret ederken(konumuz başörtülüler/türbanlılar),dikkat çekmek için yapılan makyaj bu kesim için ne ifade eder(provokatif diyecem,o yüzlerde onu göremedim,olsa olsa özenti,bilinçsizlik vs.gibi şablonlar içinde kalırlar).


şimdi;asıl soru şu? başını kapatmışsın be güzel kardeşim? niye ? diye sorarlar kadına ! "sen,bunu Allah ın emrini yerine getirdiğini düşünerek mi yapıyorsun gerçekten? öyle ise,başını örttüğüne göre,islamın beş şartından biri olan (islamın şartlarından biri olarak bize kimse örtünmeyi öğretmedi) namazı kılmadığını anlıyoruz.Allah ın ilk beşini yapmadığını,önem sırası içinde nerede olacağını kestiremediğim başka bir dini vecibeyi yaptığını düşünüyorum.niye mi? her gün 5 vakit abdest alırken,oje sürüp,silmiyorsundur herhalde?! bir iki alimimiz(!)(biri zekeriya beyaz,diğeri de süleyman ateş-o da artık bunadı sanırım-) dışında ojeli abdest almaya icazet veren yok da.


bir de üstü şişhane altı gümüşhane olan tiplerimiz(!) var.yani başı örtülü,altında sıkı bir kot,kısa kollu t-shirt veya kısa kollu gömlek;sanki kafasındaki aksesuar.baş örtülüyse,niye kısa kollu giysi,ya da kısa kollu giysi ise niye başa örtü?


facebook da başörtüsüne karşı olan gruplarda dolaşan resimlere yorum yapmak dahi istemiyorum.sadece yukarıda yazdığım şeylerin,başkalarına yansıması ve dalga konusu yapılması kendince inançlı olan biri olarak kanıma dokunuyor.

10 Haziran 2010 Perşembe

at izi,it izi...

at izinin,it izine karıştığı zamanlardayız.
gündem o kadar yoğun ve karmaşık ki !
önceleri gündem ergenekondu,rüzgar bir esiyor,bir duruyordu.rüzgarın durgun zamanında ortaya baykalın özel(!) hayatı çıktı.iskenderin şehitleri çıktı,gazze yolcuları çıktı.iran-türkiye-brezilya arasında imzalanan uranyum takası çıktı.israille ilgili BM kararları çıktı.uranyum takası ile ilgili BM kararları çıktı.israil askerleri çıktı,şehitler çıktı.bir yığın gündem,her biri birbirinden fazla gündem oluşturacak mevzular.daha çook su kaldırırlar.
fikri olan herkes,önce fikrini beyan etti,sonra tarafını.çünkü taraf olmak zorunluluğu(!) vardı.yoksa karşı taraf haklı da olsa,psikolojik üstünlük sağlayabilirdi(ne hale geldik).başka zamanlarda "lan bu akp değil mi,abd nin her dediğini yapan ? "diyenler,bugün "bak onların istediğini yapmayınca,hiç gözlerinde olmuyorsun işte!" diyebiliyorlar."kahrolsun israil"diyenler birden israilci kesilebiliyor."o ihh (ki;mavi marmara olayı olmasa sorsanız -herhalde bir haber ajansıdır diyecekler-mıdır nedir,zaten hamas yanlısı,hamas kim? terörist(!)(işgal edilen topraklarını savunmak ne zamandır terör olduysa) diyebiliyor.BM deki oylamada red oyu verdiğimiz için "iran dan bize ne? (abd için bize ne diyemiyoruz)niye red oy verdik ki! bakın dünya ile ters düştük,şimdi bize kimbilir neler yaparlar"de derler.böyle korkakça duygular içindedirler. hem derler ki "şöyle delikanlı bir başbakanımız olsun,posta koysun abd ye" hem de "niye elin arabı için dünya ile ters düşelim" derler."israili niye bombalamadık ?" diye soran onlar (ki;ben de böyle düşünüyorum aslında bu konuda),ondan sonra "ama şu ihhlılar da resmen kaşındı,niye onlar yüzünden savaş edelim ki!"diyen yine onlar(bu konuda da ben onlara katılmıyorum.)hani bir laf vardır "NE E..... GELİRLER NE G......"bunu noktalı yazdım,biraz ağır kaçardı,ortamda yazı halinde durması,anlayan anlasın anlamayan boş versin.
ve tam bu noktada siyonistler işlerini yürütme derdindedirler,onlar böyle karışık havaları severler,insanlara birbirlerini yedirmeye bayılırlar.biz de tek yürek olamayız,birileri gaz verir(ki onlara biz kuklacı diyoruz) birileri de kukla olurlar.kendi inandıklarımızı savunamayız bile.başkalarının dikte ettiklerini bağıra bağıra söyleriz,karşımızdaki "SUS LAN!,BOŞ MUHABBETE KARNIMIZ TOK,KENDİ FİKRİN VARSA SÖYLE,SABAH RADYODAN DİNLEDİĞİN LAVUĞUN PAPAĞANLIĞINI YAPMA BANA " demedikten sonra.özetleyecek olursam şerrefsiz,sidikli,korkak,sivillere karşı her türlü zalimliği en gelişmiş silahlarla her ortamda,herkese karşı yapan israile karşı bile ŞEREFLİ,CESUR,MERTÇE,MAZLUMUN YANINDA DURMAKTAN ACİZ KALIYOR,...AMA'LARLA BAŞKALARINI HAKLI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORSAK YAZIK,YAZIK BİZE..!

4 Haziran 2010 Cuma

hürriyet gazetesindeki yorumlara bakış ve ihh

dünkü hürriyetin sitesindeki,ihh başkanı bülent yıldırım ın açıklamalarına yapılmış, bu yazıyı yazana kadar olan, yorumları kopyala yapıştır yaptım.sadece bir sayfadaki yorumlar ve aradan hiç cımbızla bir yorum çekip çıkartmadım.sıradan hepsini yazdım.ŞOK OLDUM.öyle olmadığını biliyorum ama bir an gazetenin israil gazetesi,yorumcularında fanatik israilli olduğunu düşündüm.bir an aklımdan bu geçti.hatta gözlerim,üst tarafa kaydı,kimin sayfasında olduğumu kontrol etmek için.o kadar yani.BUNLARI ANLIK YAŞADIM.

fikren bakış açınız ihh ile paralellik arzetmek zorunda değil.ancak yapılan iş,ölüm göze alınarak insani yardımdır.bunu bu yorumcular içinde yapabilecek yürekte kaç kişi vardır.o yorumcular içinde ben de varım,kopyaladığım yerde değil,bir önceki sayfada.en güzel yaptığımız şey klavye delikanlılığı,klavye savaşçılığı,klavye kabadayılığı.ihh ile ilgili hiç bir şey bilmeyip yorum yapanlardan,bülent yıldırımın tipini sevmeyip,düne kadar ihh yı savunan,fakat televizyonda bülent yıldırımı görünce,ihh yı savunmaktan vazgeçenine kadar geniş bir yelpaze içinde yorumcuya sahibiz.bilmeden bildiğini sanıp biliyormuşçasına yorum yapıp,hiç bir şey bilmeyenleri de bilgi(!)sahibi yapanlardan nefret ediyorum.iş yerinden bir arkadaşımla konuşuyoruz;olay olana kadar ihh nın adını duymamış,dün akşama kadar ihh başkanının silüetini hiç bir yerde görmemiş,tipini beğenmemiş,yobaz tipi(!) var ya! "abi,bunun yardımseverliği tartışılır!"diyecek kadar da cüretkar.ona "istersen kendinle,yardımseverlik anlamında onu teraziye koy,o yüzden fazla ülkedeki aç,sefillere,din ayrımı yapmaksızın yardım ediyor,ettiriyor,organize ediyor,ya sen? ben kendimi teraziye koymak fikrine bile yaklaşamam,ya sen?" "yardımseverlik tartışılır"diye cevap aldım :( :) . bu düşünce bağlamındaki insanların hiç bir şey yapmadan,canını ortaya koymalarına dil uzatmalarını hazmedemiyorum.yapamıyorsun,yapamazsın,bari yapanı takdir et.adam diyor ki "silahlarını aldıklarımız oldu,kullanmadık,denize attık,şehadeti göze almıştık çünkü "diyor.insanoğlu nefsi ile hareket etmeyi sever.eline geçirdiği silahla,dünyaya kan kusturan bir devletin(!)askerini vurmak haz verir,nefs bağlamında.hem de sana saldırmışken.aşağıdaki yorumları görünce üzüldüm,canım sıkıldı.HALBUKİ ASLANLAR GİBİ,YOLA ÇIKMIŞLARDI,YİĞİTÇE ÇARPIŞTILAR(GÖRÜNTÜLERDE BU SABİT-DONANIMLI,SİLAHLI ORDUYA MUKAVEMETTE BULUNUYORSUN-)ASLANLAR GİBİ DÖNDÜLER.bülent yıldırım şöyle diyor "ben yine konvoylarla gideceğim,oradaki ambargoyu,ya günümüz politikacıları çözecek,ya ben bu yolla delmek için uğraşmaya devam edeceğim,bundan sonrası devlet başkanlarının sorunu olur" .insani bir çıkış,bireysel,vicdani bir duruş.kişiler, devletler gibi menfaat mücadelesi içinde hareket etmezler.kendi öz fikirleri,vicdanları doğrultusunda hareket etmelidir.bülent yıldırım ın yaptığı da budur.islami bilinçle hareket edenler,Allah tan başka kimseden korkmazlar,ölüm onlara mükafattır,çünkü işin içinde şehitlik vardır.bu bilinci idrak edemeyenler,bunu algılayamazlar,ölümden korkarlar.bu bilinçle hareket edebilenlere HELAL OLSUN...edemeyenlerde,ya da etmek istemeyenlerde yapılan iyi şeyleri kötülemek yerine sussa bile kardır.

mehmet karasoy (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:19:21

tamam hepsini anladık ama Arap ülkelerinden hiçbir kınama ve tepki gelmemesi sizce ne anlama geliyor.?

osman akçıl (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:19:17

Şimdi ben buradan baktığımda Türk halkını HAMAS ile Dirsek temasına getirerek Dolaylı yoldan Terörist bir gruba destek olmaya getirtiliyor !!!. İnsani yardım adı altında; İnsani Ahlaki ve Etik değerler suistimal ediliyor. İnsani yardıma varım ama Kullanılmaya ASLA.

abdullah tascı (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:19:14

bolca dayak yediniz .kolay gelsin türkiyede hergün şehitler kalkıyor camilerden

NE YAPTINIZ BU ŞEHİTLER İCİN sizin amacınız insani degil sizin amacınız siyası

SİZE TAVSİYEM TEKRAR DENEMEYİN GEMİNİZLE BU SEFER GEMIYLE DENİZİ BOYLARSINIZ BU ADAMLARIN HİÇ ŞAKASI YOK KİMSEDENDE KORKMUYOR CÜNKİ GÜC ONLAR

Alican Berkmen (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:19:11

Bu adami muhatap alip konsuturan zihniyeti kiniyorum... Sehitmisler... hadi ordan ..sen sehitsen 19 yasinda hayatini kaybeden mehmetcik ne? Futursuzca konusuyor medya da dinliyor....ulke ne hale geldi..yazik..

KENAN GÖREN (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:19:02

DÜNYAYI HAREKETE GEÇİRİRİZ. GERİSİ DEVLET BÜYÜKLERİ DÜŞÜNSÜN. Sen kimsin hangi sıfatla hangi cesaretle ve kimin adına bunları söylüyorsun. Ülkem kşmlerin elinde belli değil. Önüne gelen Ülkem adına racon kesiyor.

ihsan çepni (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:18:43

SAYIN BAŞBAKAN'IN SEÇİM YATIRIMI ŞOVU HÜSRANLA NOKTALANMIŞTIR.. MESELE BUNDAN İBARETTİR VE TÜM YAYGARALAR BUNUN İÇİN KOPMAKTADIR..

Çetin Nur (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:18:28

Adamlar Hamas'ı düşman ilan etmişler, ablukaya almışlar, bizimkiler yok diyorlar, illaki gireceğiz diyorlar. Biz de PKK yı düşman ilan ettik. Birileri, yok illaki ben sizin topraklarınızdan geçip kandile yardım götüreceğim dese ne yapardık?

sema elyürek (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:17:34

Ben hala neyi anlayamıyorum biliyo musunuzz,Türküm Müslümanım diye geçinen siz bazılarının bizim vatandaşlarımıza ve tüm dünya vatandaşlarına aynı anda yapılmış bir zulmü kınamayışınızı!!!Ve hatta İsrail gibi haddini aşmış insanlıktan bi haber bir devlete hak vermenizi pes be kardeşim!!!

yaşar meriç (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:17:14

Bu hengamede tek kazanan İHH oldu..

Zira Deniz Feneri rezaletinden sonra bu tür dini motifli derneklere halkın para yardımı azalmıştı..

Bu müthiş reklamdan sonra İHH'ya oluk gibi para akacağı muhakkak..

Ben yiyemedim sen ye..

Afiyet olsun..

Saygılar efendim..

Kenan ÖZTÜRK (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:16:56

Aynı şekilde bunları o tahsis edilen uçaklarla Kuzey Irak a göndersinler. Gidinde Kuzey Irak ta PKK ya karşı savaşında şehit olun. Sizin yüzünüzden 6 tane gencin yasını tutamadı bu ülke onlar siz kafanıza göre takılın rahat rahat İslam kardeşleri için giderken onlar ülke için ŞEHİT oldu..

Fahri Aksöz (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:16:18

10 kisinin olumune sebep oldun.Provakasyon yapmayi ve siyasi lider gibi konusmayi birak.

adil değil (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:16:13

Yaşananlara bir bütün olarak bakıldığında konu AKP'nin ciddi bir propaganda aracına dönüşmüştür. Bu durum gelişmelerin önceden öngörülüp kasıtlı olarak oluruna bırakıldığını veya çuvalladık ama bundan nasıl fayda sağlarız mantığının harekete geçtiğini düşündürüyor.

Yorum tenkit (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:15:08

Benim anlayamadığım bu gemi İstanbul ve Antalya dan yolcu aldı.Bu yolcular bu gemiye nasıl bindiler.Pasaportları varmıydı.çıkış yapıldımı.Bu kadar Türk vatandaşı ilgililerce bile bile bu tehlikeli maceraya nasıl gönderildi.Bu ölenlerin sorumlusu kim.Bu olay böyle geçiştirilemez.Araştırılması gerek.

Brenda MBIR (Tüm Yorumları) 03.06.2010 09:15:02

HER $EYÍ DÜ$ÜNDÜNDE, ÍZÍN ALMAYI NÍYE DÜ$ÜNEMEDÍN? BÍR ÍSRAÍL'LÍ SENÍN BAHÇENE ÍZÍNSÍZ GÍRSE NE YAPARSIN?

!!!!! BİR DE GÖZLEMLEDİĞİM,İŞLERİNE ÇOK GELMEYEN YORUMLARI YA YAYINLAMIYOR,YA DA KIRPIP YAYINLIYOR,BENİM YORUMUMDA "getirilen dializ makinalarının da tarihi geçmiştir" gibi bir cümle vardı "getirilmiş ilaçların tarihi geçmiştir"diye yazan bir yorumcuya cevaben yazmıştım.kırpılmış

arkadaş...



sen hiç yere düştün mü?
kalabalık içinde,herkesin omuz verdiği ortamda,durduk yerde bir kütüğün devrilişi gibi devrildin mi?

sen, düşeceğinin göstergesi sallanışı yaşarken,bir omuza yaslanıp ayakta dururum dediğinde,etrafında gördüklerinin sadece casper tarzı hayaletler olduğunu anladın mı hiç?

tek başına kalmışlığı hissettin mi?

etrafımdakiler de kimdi? dedin mi?

vay be ! dedin mi?

darlıklarında yanlarına koştuğun,darlığında seni yok saydı mı?

Allah kimseyi bu hallere koymasın,ya da Allah her insanı o hallere koysun ki; dostunu düşmanını ayrıştırsın.o zamanlarda düşman dediğin,dostun(!)dan yakın olabiliyor biliyormusun?

hani beraber maça gitmiştiniz,hani beraber konsere...

hani birlikte turlara katılmıştınız...

hani dertlerinizi konuşmuş,paylaşmıştınız...

aşkını anlatmıştın ona,o da sana anlatmıştı,saatlerce...

hani galata köprüsünün altında bira içip,şarkı söylerken birlikte gülmüştünüz "ben seni bi öpiyim abi! "diyen sevimli sarhoşa...

hani ortaköyde denize düştüğünde elinden çekip karaya almıştın o arkadaşını "gülmeyin bak,fena olacak"derken ,yerlerde yatıp eğlendiğiniz o arkadaşların nerede?

nerede birlikte adalar a giderken şarkı söylediğin arkadaşların...

nerede birlikte kavgalara girdiğin dostların...

"sen benim en iyi arkadaşımsın!"diyenlerin nerede?

ben hepsinin masal olduğunu gördüm,yaşadım, henüz görmemişlere tavsiyem, her an olacakmış gibi hazırlıklı olun ki; sıkıntısız geçiresiniz o anları.

Allah bunları göstermedi ya da göstermeyecek mi? o zaman ne mutlu size !