28 şubat sürecinin simge mağdurlarından sadece biri.ecevit ve ahalisine nefret duygularımın ortaya çıktığı dönemin simgesi."haddini bildirin şu kadına" lafını unutmak mümkün değil.sindirmek hala mümkün olmadı.Allah a şükür ki; merve kavakçı ya iade-i itibar yapılıyormuş.28 şubat izleri teker teker temizleniyor.bir röportajını okumuştu merve kavakçı nın insan olanın içinin sızlamaması mümkün değil! çocuklarının,diğer çocuklar tarafından taciz edilmesi,aşağılanmaya çalışılması ve yaşanan travma ve dramlar...
dedim ya o sadece mağdurlardan birisi,bir kare daha hatırlarım,bir kadın polisin,başörtülü bir kızın başörtüsünü çekiştirirken ki fotografı.genç kızların lise parmaklıklarına kendilerini kelepçelemelerini,üniversitelerde nur serter lerin pervasızlık yaptığı kızları,kızların perukla okula gitme travmalarını vs.(bu vs.in altında daha ne hikayeler vardır,o vs.le ilgili ne kitaplar yazıldı,her sayfası ıslak kitaplar.göz yaşları ile yazılırken ıslanmış sayfalar)
bugünlerde sayın mhpli milletvekillerimiz de şu an ki iktidarın 28 şubatın üretimi olduğunu iddia ededursun.birine tecavüz edersen,tecavüz ettiğinin doğurduğu; bir sebebin sonucudur.buradan başka anlamlarda çıkartmak isteyenler olacaktır.ancak benim söylemek istediğim de nettir.boktan bir şey çıkartmak isteyene sadece t.a.k.der geçerim.o doğan çocuk,bir gün hesabını soracaktır,ki; o gün de uzak değildir.o çocuğun şu an yaşı 15 tir.tecavüz suçunu işleyenin mahsulüdür.o çocuk tam sorgulama çağındadır ve her gün hesabını sormak için daha da bilenecektir.babası bellidir;
babasının da t.a.k.