öğrencilerden ise,aytaç güner(mali müşavir şu an),ümit mehmet güven(gümrük komisyoncusu),mehtap günaydın,neşe çelebi,sertaç,serdar arseven(gazeteci-vakit),saadet kızılkan,çiğdem benhesavi,füsun,ahmet tosun(koçların mali müşaviri),fikri(muhasebeci),cengiz şirin(mali müşavir),ramazan kuzu,kamil,ayla kurman,suziye...
bunlarda öğrencilerden aklıma gelenler...
matematik öğretmenimiz mustafa bey,okuldan ayrılacaktı,tayini çıkmıştı.ben de sınıf başkanıydım o ara...mustafa hoca,sert ama adam gibi adamdı.duygusal bir konuşma yaptı,hangi şartlarda öğrenim gördüğünü,siyasi olarak hangi süreçlerden geçtiklerini anlattı,gözlerinin yaşlandığını farkettik.konuşmasının sonuna geldiğinde,en ön sıraya yanaştı ve hoşçakalın kıvamında son cümlesini kullandığında o ana kadar o konuşurken,göz,el,kol hareketleriyle sınıfı ettiğim organizasyonla "şimdi"dercesine yaptığım hareketle sınıfı asker gibi, aynı anda, zıpkın gibi saygı göstergesi olarak ayağa diktiğimi hatırlıyorum; bir kez daha duygulandı.bize hep sert yanını gösteren hocamız,duygu seli içinde yüzmeye başladı.biz kendimizle gurur duyduk,saygıyı hakedene olması gerektiği gibi göstermiştik.o da gerçek öğretmen olduğunu dibine kadar hissetmişti.nerdesin bilmiyorum hocam;yaşıyorsan kulakların çınlasın,vefat ettiysen Allah rahmet eylesin.
ingilizce hocamız asuman hanım; ablam :)) .ingilizcem ortaokuldan beri iyiydi.ortaokul bilgimle liseyi bitirdim diyebilirim.çünkü,genelde ortaokullarda ingilizce ve matematik dersleri boş geçerdi.o nedenle öğretmen ortaokul bilgilerini öğrencilere aktarırdı,ben de o derslerde eğlenirdim:) ,asuman hocam beni severdi ama,bazen zıvanadan çıkarırdım herhalde...özledim o yılları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder