İSTANBUL BAROSU YÖNETİMİ SEMİNERLERE BAŞÖRTÜLÜ STAJYER AVUKATLARI ALMIYORMUŞ.İSTANBUL BAROSUNUN BU ZAMANA KADAR HAYRA DAİR BİR ŞEY YAPTIĞINI GÖRMEDİM,DUYMADIM,BUNDAN SONRA DA DUYMAYACAĞIM SANIYORUM.HAYR İLE İLGİLİ DUYACAĞIM ŞEYLERİ ŞİMDİDEN ENGELLEDİKLERİ İÇİN.
Kuzey Cephe,soğuk alması ile ünlüdür.rüzgâr yiyen taraftır.O yüzden Kuzey Cephe dayanıklı olmak zorundadır.Rüzgara,kara,fırtınaya karşı hep dik durabilmelidir.Bir de savaşlarda cephe mevzuları vardır.Bizimkisi de Kuzey Cephesi olsun.Serde; zaten Kuzeyliyiz...
28 Aralık 2011 Çarşamba
27 Aralık 2011 Salı
SİNOP ALAADDİN CAMİ
cami dar ve enlemesine uzuyor.bir çok eski camide de bu yapı var.enlemesine geniş,yeni camilerimiz gibi kare şeklinde değil,dikdörtgen ama uzun.
Etiketler:
alaaddin mosque,
alladdin cami,
seyahat,
sinop
ŞANLIURFA BALIKLI GÖL
nergis çiçeğimi fsm köprüsü üzerinde dinlemek...
fatih sultan mehmet köprüsü üzerinde nergis çiçeğimi dinlemek...:)
Etiketler:
diz dize,
halil karabacak,
nergis çiçeğim,
taşkın
DİZ DİZE ŞARKISI EŞLİĞİNDE GECE YOLCULUĞU
seyahatleri tek başına yaparım,herkes"sıkıcı olur"diye düşünür.ama benim için yalnız seyahat etmek daha keyiflidir.istediğim müziği dinler,istediğim kadar sesini açar,istediğim kadar kısarım.istediğim yerde durur,istemediğim yerde durmam...konu dışına çıkmadan bağlayayım;evet,yine bir seyahat ve dinlediğim parça sevgili kardeşimin yaptığı beste.aynı zamanda 2011 yılının en iyi parçası seçilmiş karadenizin sesi radyosu dinleyicileri tarafından.biz demiştik,bu parça 10 numara diye:)
bu akşam bir kaç gün öncesinin gazetesinin ilavesinde(iyi tamladım :)) kedilerle ilgili yazılar okudum.bir kaç aydın(aydın demek geldi içimden) semtlere göre kedileri analiz etmiş.sonrasında köpeklerin şehirlere göre analizini yapan bir başka aydın aklıma geldi.ve yine bir pazartesi akşamında kaçırmadığım (yani bu akşamki bölümünü)leyla ile mecnun dizisini seyrederken; bu üçlemeyi harmanladım.kediler,köpekler,leyla ile mecnun.dizi oyuncuları bu yazıyı okusa "lan kedi köpekle eşdeğer tutulmuşuz"diyecekler.bir art niyetim yok.kedilerin sosyal hayat içindeki yeriydi,aydınların işlediği.yani bizden birileri gibi yaşayan kediler ve köpekler.semtine,şehrine,teklik ya da çokluklarına göre farklı hareket alanları oluşturan canlılar.ama bizden biriler gibiler.bizden birilerini,benden birilerini farklı karakterler üzerinde gördüğüm -leyla ile mecnun- dizisi. farklı espriler,eğlendiren diyaloglar,benim doğup büyüdüğüm sokaklar tadında sokaklar,oralarda gezdiğimi,sıcaklığını hissettiğim mekanlar.kendimi bazen deniz kıyısında bankta hayal ediyorum,orada otururcasına.bazen bakkalın laf sokmalarını düşünüyorum ya da kanka dediklerim insanların sıcaklığını.sokağımızın kedileri,sokağımızın köpekleri.evimizin tekiri,bahçemizin barbie isimli köpeğini,ya da çocukluğumun sokağının bir aşağı bir yukarı koşturan diğer köpeklerini.
dizilere genelde pek bakmam.pek de tad vermez bana.diziler,entrikalar üzerine,aldatmalar üzerine,topluma zıt olan değerlerle donatılmıştır ki; ilgi çeksin.bunu da başarırlar genelde.ben bunu başaramayanların dizilerini seviyorum.farklı tadlar oralarda var.seyretmediğim dizilerde binde bir olacak olaylar işlenir,milletin ağzı açık kalır.benim seyrettiklerim ise binde yedi yüzün yaşadıklarıdır.ben gerçekleri seviyorum,neşeliliği seviyorum.zeka ürünü esprileri seviyorum,insancıllığı seviyorum,sıcak diyalogları seviyorum...vs.vs.
22 Aralık 2011 Perşembe
HER YER DAR GELMEYE BAŞLADI BİRİLERİNE..
24 şehitten sonra,başbakan "her şey çok farklı olacak!" demişti.o gün bugün her şey olması gerektiği gibi oluyor.ülkenin güvenlik kurumları;polis,asker,özel harekat birimlerinin kimi şehirlerde,kimi dağlarda operasyon üzerine operasyon yapıyor.30 yıldır çıkılamayan ve girilemeyen cudi dağında operasyon yapılıyor,girilemez denilen vadilere giriliyor,her gün leş haberleri yayınlanıyor ekranlarda,gazetelerde.teslim olanlar,teslim alınanlar,inleri dağıtılanlar,kck ile paketlenenler gözle net bir şekilde görülüyor.gün yok ki; pkk ya da kck ya da başka şerefsiz oluşumdan birileri haberlere mevzuu olmasın.ve bdpli bir şeyler de kuyruk acısı had safhada olduğundan sağa sola saldırmaya devam ediyorlar.iş başa düştü gibi.neredeyse,bdpli milletvekilleri sokağa çıkıp polise taş atmaya başlayacak.
15 Aralık 2011 Perşembe
erzurum dan ovit dağına giderken...
böyle yerler tablolarda olur sanırdınız değil mi?
9 Aralık 2011 Cuma
seyahat yazısı
sen hiç, dolunayın denize yansıması ile yol arkadaşlığı yaptın mı?
ben yaptım,senden daha iyi arkadaş,söyliyeyim!
ben yaptım,senden daha iyi arkadaş,söyliyeyim!
çünkü; içine huzur veriyor.
sen hiç, kapkaranlık yollarda,bulutsuz havada,binlerce yıldızla yol arkadaşlığı yaptın mı?
ben yaptım,senden daha iyi arkadaşlar,söyliyeyim!
çünkü; hep yanındalar.
onların önüne bulut geçince,yapacakları bir şey yok!
ama senin kafan bulutlandımı,senin yapacakların var!
söyliyeyim istedim!
not:üstteki resim,benim eserim değildir,http://bostanciogludevran.wordpress.com/2011/09/03/bu-gece-dolunay-mi-var/ den alıntıdır.
seyahat yazıları
konyaya geçtim ankaradan.genelde konya otellerinde yer bulmak da güçlük çekerim,ancak bu kez öyle olmadı,ilk aradığım özkaymak otelde yer vardı.orada kaldım.orada kalmanın en büyük avantajı,toptancıların hemen dibinde olması.ancak sabah ilk toptancılara girmedim,büsan ilk gittiğim alan oldu.karpuzoğlu ile görüştüm,ahmet yeni açtıkları perakende de idi,toptandan perakendesine geçtim,güzel bir mekan yapılmış,biraz desteklenmesi gerekiyor,görsellerle.inşallah bahtı açık olur.biraz sohbet,biraz yemek ve sonrasında toptancıların dibinde olan perakendeden ayrıldım.toptancılara girdim.toptancılara girerken,hep içimden küfretmek geçen bir oyuncak dükkanının önünden geçerim.neyse.toptancılarım; msd,parlayan,erdem,oflaz.
burada da sohbet,muhabbet merkezli geçti çünkü işler konya da biraz zayıftı.
burada da sohbet,muhabbet merkezli geçti çünkü işler konya da biraz zayıftı.
bir seyahat yazısı daha
biraz uzun bir seyahat oldu.ankara dan başladım.ankara müşterilerini dolaştım,toptancıdır benim müşterilerim.polat timur,kardeş aş,istanbul plastik,gürbüzler,taştoka,bayburt plastik,mesut mutfak(çay içmeye uğradım),önderler,demirsoy ithalat.kardeş aş de bayağı bir zorlandım.emin abi,süleyman,çağatay neredeyse 4lü toplantı yaptık,ayak üstü.onlar tezgahlarında çok hızlı,haftada devir olacak ürün olsun istiyorlardı.neyse ki;ayak üstü toplantı,tezgaha ürünlerimizi koymakla sonuçlandı.demirsoy ithalat ın perakende ayağı da olması,bizim ürünü perakende merkezli deneme amaçlı tezgahına koymak noktasında işimi kolaylaştırdı.polattimur ile zaten çalışıyoruz,yeni siparişle mekandan çıktım.istanbul plastikte hala zorlanıyorum,rakip ürün ile rekabetimiz o noktada bayağı yoğun.hayırlısı.istanbul plastik bünyesinde çok hoş bir mescid var.oraya girince,içeriden çıkmak istemiyorum.huzur veren bir havası var,bir çok camide dahi alamadığım bir huzur.5 vakit namaz mı kılıyorum,hayır; bir türlü beceremedim.bayburt plastik,mahmut abi ile uzuun muhabbet ettik,onun ben de ayrı bir yeri vardır.bu ara bayağı kafası yoğun.mesut abi ile de biraz sohbet ettik.onunla arada bir az ötesinde olan karadeniz mutfağı sunan tır-lokanta da kuymak yemeyi seviyorum.genelde benim seyahatlerde aç kalmam kaçınılmaz.bu seyahatte gerçi istanbul plastiğin yemekhanesinde öyle yemeğini geçiştirdim :)
ankarayı şehir olarak oldum olası sevemedim.ama müşterilerimi seviyorum.
ankarayı şehir olarak oldum olası sevemedim.ama müşterilerimi seviyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)