bu akşam bir dost ile telefonda sohbet ettik.kendisini daha önceleri ateist olarak tanımladığını söylüyordu.bu benim hep canımı sıkardı.ben her görüşmemizde kendisine "müslüman gibi yaşayıp,ateist olduğunu söylemen zoruma gidiyor,müslümanım deyip de müslümanlıktan uzak şeyler yapanların çok olduğu şu dünyada ! " bu konuşmamızda yine bunu deştim.duyduğum şeyler hoşuma gidecek şeylerdi.konuyu süleymaniye üzerinden devam ettirdi.süleymaniye camii nin etrafa yaydığı sinerjiye hayranlığını ve süleymaniye semtinin o ihtişamın kanatları altında nasıl güzellikler barındırdığını dile getirişi çok farklıydı.günümüz insanlarının teknoloji sarmalındayken,süleymaniye nin insani,samimi duruşundan bahsetti.semtin nasıl sıcak kaldığının altını çizerek anlattı.ben de bu duyguya hiç uzak değildim,çünkü;10 yılım süleymaniye de geçti.tahtakale ile iç içe olan süleymaniye,küçükpazar a,vefa ya komşuluğu ile sıcak kalan semtlerdendir.minik esnaf lokantaları,köhne otelleri,uyduruk imalathaneleri ile tarih kokan bir semttir istanbul da.en salaş yerlerini gezerken,eski siyah-beyaz filmlerde zannedersiniz kendinizi...
esnafların birbirlerine laf sokmaları bile lezzet katar sokaklara...
bu akşam bu sohbetle,insani değerler tavan yaptı benim ruhumda da.
hı,dostum mu? telefon görüşmemizi duymak istediğim şeylerle kapattı.
benim için farklı hoş bir akşam oldu.
size de böyle dostluklar temenni ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder