24 Eylül 2008 Çarşamba

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNDE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ

Türkiye, bu üniversitedeki özgürlük direnişini konuşuyor
Yeni eğitim dönemine başörtüsü yasağıyla başlayan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, uygulamayı Genç Siviller ve Eğitim-Bir-Sen eşliğinde protesto etti.Yıllardır özgürlüğün sembolü olarak bilinen Boğaziçi Üniversitesi'nde faşist bir uygulamanın başlaması, öğrencileri ayağa kaldırdı.
Başörtülü öğrenciler ile başı açık öğrenciler dayanışma göstererek yasağı deldi. Boğaziçi'nde akademik yılın açılış gününde yaşanan özgürlük eylemi dün de gerçekleşti. Kampüse gelen öğrenciler yine içeri alınmadı. Sabah saatlerinde derse girmek isteyen öğrenciler güvenlik görevlilerinin engellemeleriyle karşılaştı. Rektör Kadri Özçaldıran'ın "Gelsinler görüşelim" teklifine rağmen yasak devam edince derslerini takip etmek isteyen öğrenciler güvenlik barikatını delerek okula girdi. Daha sonra dersliklere dağıldı. Üniversite yönetiminin 'yasak' kararına rağmen öğretim üyeleri, barikatı aşarak gelen öğrencilerinin başörtülü derse girmelerine izin veriyor.
Eğitimciler tepkili: Boğaziçi Üniversitesi Ortaçağ'a döndü
Öğrencilerine sağladığı özgür eğitim ortamıyla tanınan Boğaziçi Üniversitesi'nde yeni rektör Kadri Özçaldıran'ın başlattığı yasakçı uygulamalar tartışma doğurdu.
Başörtülü öğrencilerin kampüse girmesini engelleyen Özçaldıran, peruklu gençlerin bile üniversiteye girişini yasakladı. Başı açık arkadaşlarıyla yasağı protesto eden öğrencilere sivil toplumdan da destek geldi. Öğrencilerin kıyafetleri sebebiyle eğitim hakkından mahrum bırakılmasını 'Ortaçağ zihniyetinin ürünü' olarak nitelendiren Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Bilim yuvası olması gereken üniversitelerin kapılarında, öğrencilerin insanlık dışı muamelelerle karşılaşması, barikat kurularak anayasa ile güvence altına alınan eğitim haklarının engellenmesi, 21. yüzyıla yakışmayan bir uygulamadır." dedi. Üniversitelerin bilimsel araştırmalara ağırlık vermesi gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, 28 Şubat'ın baskıcı ortamında bile özgürlük anlayışından taviz vermeyen Boğaziçi Üniversitesi'nin yasak yönünde karar almasını anlamakta zorluk çektiğini belirtti. Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: "21. yüzyılda üniversitelerin kışlayı andıran görüntülerle gündeme gelmesi, rektörler tarafından hazırlanan ve içeriğinde 'Başörtülü girdiğim takdirde tüm hukuki sonuçları önceden kabul ediyorum' yazılı kağıt imzalatılmak istenmesi kelimenin tam anlamıyla utanç vericidir. Türkiye'nin artık bu ayıptan kurtulmasını istiyoruz. Rektörlerin asli görevlerine dönmeleri, öğrencilerin şeklinden çok beyinlerinin içlerine bakılması beklentimizdir."
2004-2008 yılları arasında rektörlük yapan Prof. Dr. Ayşe Soysal'ın ardından Cumhurbaşkanı tarafından atanan Prof. Kadri Özçaldıran, üniversitedeki ilk gününe yasakla başladı. Açılış gününde okullarına gelen başörtülü öğrenciler kampüse bu kez alınmadı. Bu durumu sert bir dille eleştiren Genç Siviller hareketi, "Boğaziçi Üniversitesi'nin yeni rektörü Kadri Özçaldıran vatani görevine hızlı başladı." ifadesini kullandı. Başörtülü öğrencilere destek veren Genç Siviller, yaptıkları açıklamada olayı protesto etti: "Öğrenciler içeri girmezse dersler ne kadar da iyi geçer, diyen yeni rektörü tebrik ediyoruz (!) Bu buluş tüm dünya üniversitelerini öğrenci belasından kurtarıp onları daha çok araştırmaya doğru yöneltecektir. Evrenin sırlarını keşfetmek için çalışan İsviçre'deki CERN'e de bu model örnek olmalı. Şimdi esas görev öğretim üyelerine düşüyor. Kapıda öğrencileriniz bekliyor. Onlara okula girebilecekleri üçüncü bir yol açmak size düşüyor. Rektörün tehditlerine boyun eğmeyin ve kapıya gidin." Ankara, Zaman

24 Eylül 2008, Çarşamba

Hiç yorum yok: